Betonart 56
Tema I docomomo_tr
Konuk Editörler I T Elvan Altan, Ebru Omay Polat
Kapak Fotoğrafı I Metehan Ozcan
Katkıda Bulunanlar I Yıldız Salman, Ali Cengizkan, Nilüfer Baturayoğlu Yöney, Burak Asiliskender, Nuray Bayraktar, Mehmet Tunçer, Aydan Balamir, Alev Erkmen, Ela Güngören #betonart56 #docomomo #docomomo_tr
"Konuştuklarımıza baktığımda mimarlık ve terzilik arasında dikkat çekici, düşündürücü paralellikler görünüyor: Konuyla karşılaşmamız, kişiye / yere özel çözüm üretmek, geometri ile haşır neşir olmak, antropometri bilgisinin gerekliliği, dokunun önemi, birleşimlere hakimiyet, bütünsel ve parçacıl düşünme. Tümdengelimci ve tümevarımcı düşünme biçiminin tasarım süreci boyunca sürekli gündemde kalması, detayı düşünmeden bütüne varılamıyor olması en önemli ortak noktalardan birisi. Kendi başlarına anlamsız dursalar da, her detay bütüne dair bir bilgiyi barındırıyor. Hatta cepsiz ceketin artık gömlek olması gibi, detaysızlık bile bir detaya dönüşerek iletecek mesajlar taşıyor. Bütünün üzerindeki gücüyle sıradan izleyiciyi hissettirmeden etkisi altına alan detaylar, ancak meraklısı tarafından fark edilebiliyor."
Betonart 55 I Cem Ilhan I Terzi İşi Detaylar Üzerine: İhsan İlhan ile söyleşi
Fotoğraflar: Cem İlhan
#betonart #betonart55 #cemilhan #detay #detail
"Yüzyılların biriktirdiği yapı bilgisini mimarlar artık kullanma ihtiyacı hissetmiyor. Endüstriyel olanın, sayısal olanın ve hesaplanabilir olanın sözde, sahte özgürlüğü içinde tasarlıyoruz. Sahte özgürlük diyorum çünkü özgün üretimler açısından bize fazlasıyla potansiyel ürettiği düşünülen bu ortam bize; içe kapanan ve birbiriyle ilintisi olmayan; ortak bilgi kaynağından beslenmeyen, endüstriyel olanın koşullarını dayattığı, türdeş, montaj ve varyasyona dayalı yapay mekanlar üretmekten öte şimdilik yeni bir şey söylemiş değil."
Betonart 55 I Bogachan Dundaralp I artifaktlar, detay ve nöroplastisite
Görseller: Mindhunter (TV Dizisi), 2017, Netflix, jenerikten
#betonart #betonart55 #detay #detail
"Yaşadığımız coğrafyada 'Detaylara takılmayalım', 'Ayrıntılarda boğulma', 'Gerisi teferruat' vb. gibi gündelik dilde kullanılan ifadeler detayın tanıklığından duyulan endişeyi ne kadar net biçimde verir. 'Gerisi teferruat'tır çünkü çoktan tefekkür halinden vazgeçilmiş, huzurun konforu yaratıcılığın rahatsızlığına tercih edilir olmuştur. Sadece mimar değil, kimse 'detaylara takılmaz' artık. Her şeyin olduğu gibi onunla da ilgilenen bir endüstrisi vardır muhakkak."
Betonart 55 I Özgür Bingöl I Detay: Sanatsal Üretimin Kadim Öykücüsü
Fotoğraf I Oğul Hans Holbein'in elçiler tablosu (1533), Kaynak: Google Art Project.
"Her detayın, sadece o “an”a tanıklık edenlerin duyabildiği, imal edilişine dair sayısız sesi, sayısız hikâyesi vardır. Çizdiğinin uygulanmasını isteyen mimarın, işverenin, müteahhidin ve usta gibi sürece dair söz sahibi tüm aktörlerin bir tür asgari müştereğidir detay; gürültü içerir!"
Betonart 55 I Melis Cankara I Detay, Nam-ı Diğer Gürültülü Yer @meliscankara
Fotoğraf I ODTÜ Kapalı Spor Salonu girişi. SALT Araştırma, Altuğ-Behruz Çinici Arşivi’nden seçilmiştir.
"'İyi Tasarım'ın kapısını aralayacak şaşmaz bir bilgi varsa o da 'Detay Bilgisi'dir. Ipsa scientia potestas est, anahtar ondadır. 'İyi Tasarımcı' detay çözendir; diğer deyişle kendi başına çıktığı içsel tasarım yolculuğunda Detaysızlık Canavarıyla çarpışır, Tembellik Denizini T cetveliyle yarar, Çözümsüzlük Vadilerinden hastalanmadan geçer, eskiz kâğıdının yarı-geçirgenliğiyle Kararsızlık Sisini yırtar, sığ fikirlerle kaplı zihinsel bataklığı aşar ve iyi detaylarla Sina’ya varır. Buradan yeni tabletleriyle inene kadar uykusuzluk çilesini doldurarak Hypnos’u geçer ve son savaşımını vererek ortasında Katharsis tepesi bulunan Disiplin Ovasına, kendi esenlikli düzlüğüne vasıl olur; en azından her mimarın zihnine [haud ignota loquor] mitik yolculuk anlatısı üç aşağı beş yukarı böyle kazınmıştır."
Betonart 55 I Levent Şentürk I Aslanların Kol Gezdiği
Fotoğraf I Levent Şentürk
Betonart 55 I Detay I Cem Sorguç'un önsözünden: "Mimarlık ve kuramı birbirinden uzaklaştıran hiyerarşi, kuramın sorgulama, anlama, tarif etme gayesi içeren belirsiz narinliğine karşın mimari uygulamanın edinilmiş bilgi ve pratikler bütünü olmasından ileri gelir. Mimarlıktan kurama doğru bir ilişkiden çok kuramın içinden mimarlığa doğru tersine bir ilişkilenme, mimarlığın kendi alanı dışına da taşan, daha sağlıklı kabul edilebilecek bir ilişki biçimi. Detay, mimarlığın pratiği içerisinde belli bir yetkinlik, evvelinden sonucu tahmin, tersine kurgu ile zamana ve ilgili mekâna dair bütünsel hâkimiyet içermesi gerekliliği nedeniyle bir uygulama aracı olarak bu ilişkiler kurgusunda kuramla belki de en az temasta olandır. (...) Mimari için detay bir mecburiyettir. Başınıza gelendir. Kapınızı çalar. Açıp açmamak size kalmıştır. Açmadığınız kapı başınıza iş açma ihtimali taşır. Oysa işlevin arka planda kaldığı durumlarda/işlerde çoğaltmanın veya süslemenin öğesi olur."
@cmmimarlik #betonart #detay
"İster dünyaca tanınmış bir mimar olsun, isterse kimsenin bilmediği sıradan biri hakkında olsun, başkalarının yazdığı her biyografik anlatı veya öznenin kendisi tarafından kaleme alınmış özyaşam (oto-biyografi) öyküsü her zaman bir dizi historiyografik açmazı içinde barındırır. İster mimarlık tarihçisi, sanat tarihçisi veya kültür kuramcısı tarafından anlatılsın, isterse öznenin kendisi tarafından dile getirilsin, bugünden geçmişe doğru, yani sonu bilinen bir hayat hikâyesinden başa sarılarak yazılmış bir “hikaye”nin bütüncül, tutarlı bir kurgu ile aktarıla geliyor olması biyografik anlatıların en bilindik sorunlarından biridir. Eğer öznenin kendisi bu anlatıyı aktarıyor ise bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde kendini göstermek istediği biçimde, yani olumsuz ve önemsiz detayları silerek, yalnızca belleğinde yer edinmiş olay ve anılar üzerinden, seçmeci olduğu kadar kendini yüceltici bir bakış açısıyla kendi yaşam öyküsünü yenide-inşa eder. Mitleştirmeye eğilimli bu ayıklayıcı ve yüceltici tavır, mimarların biyografik ve monografik anlatılarında da sıklıkla görülür. Mimar öznenin kendisi veya anlatıcı tarafından biçimlendirilen yeni-kimliği bağlamında bazı işleri “olgunluk dönemi” ve “başyapıt” olarak öne çıkarılır ya da uygulanmış ve uygulanmamış birçok eser göz ardı edilip, sahiplenilmeyerek, tarih sahnesinden silinmektedir." Betonart 54 I Deniz Güner I İnşa Edil(E)memiş Foto-Gerçeklikler
Görseller I Hurva Sinagoğu için ikinci (1972-3) ve üçüncü (1974) öneriler, Louis Kahn
Render I Kent Larson
#louiskahn #betonart54 @flyingarchitect
"Louis Kahn, yapılarından daha çok baştan çıkarıcı retoriği ile popülerleştirilen, 50. Yaşında adeta mucizevi biçimde beliren ve öne çıkarılan yapılarıyla mimarlık tarihi yazımı ve eleştirilerinde modernizmin başka türden bir dehası olarak yansıtılan, kayıtsız kalınamayan bir mimar figürü. Yakın zamanlarda konvansiyoneller kadar farklılık arayışında olanların da yeniden çerçeveleme girişimlerine konu olması Louis Kahn’ın, karakterize ettiği söylenebilecek ‘çoğul sıradışılıklar’ başlığıyla beraber mimarlık yazınını meşgul eden bir aktör olmayı sürdüreceğine işaret ediyor.
Bu metin de mütevazı bir yeniden çerçeveleme girişimi . Kahn’ı ve üretimlerini değil; Türkiye’deki mimarlık ortamına doğrudan ya da dolaylı etkisini, bir başka deyişle, Kahn’ın tüketilme ve yeniden üretilme biçimlerini ortaya koymaya çalışıyor." Betonart 54 I Saitali Köknar, Burak Altınışık, Tayfun Gürkaş I Kahn'ı Türkiye'de Aramak
Fotoğraf I Louis I. Kahn, 1974, Balkrishna Doshi
"'Klasikleri niçin okumalı?' diye sorar Calvino ve 'Bizden önceki okumaların izini üzerlerinde taşır ve geçtikleri kültür, yani dil ve görenekte bıraktıkları bu izi sürükleyerek bize ulaşır' diye yanıtlar. Onun klasikler için söylediklerini antik kentlere, harabelere yapılan yolculuklar için düşünmek de olanaklı. Mimarların antik kentleri, harabeleri gezme tutkusu, klasikleri yeniden okumaya benzer. Geçmişin izinde her bakışta yeni olan bir şey bulmak, yeni bir ilişki görmek, hissetmek ve belleğe çizerek kaydetmek. İlk kez gidilen bir harabe, aynı zamanda bir yeniden okumadır. Bu yüzden, her yeniden okuma ise bir ilk ve keşif okuması olabilir." Betonart 54 I Funda Uz (Atilla Yucel'in metin sonu notlarıyla) I
Harabeler... Hayaletler...:
Kahn’da Zamansızlık, İzler ve Arketipler
Eskizler: Louis I. Kahn, 1951
(Sütun başlıkları (Karnak) ve Giza Piramitleri)
#betonart #louiskahn #louisikahn
"Kahn’ın tipik soruları, “Doğasına inmek, ne olmak istediğini sormak, başlangıca gitmek”, hep oluşumu tanıyabilmek için yapılacak araştırmalardır. Mimarlar, yapacakları mekânları birer yaşam ifadeleri olarak; kültür, zaman, insan arzuları ve gayeleriyle dolu olarak düşünmeli, çözümlemeli ve tasarlamalıdırlar. Kahn, proje çalışmalarına, yerin esasını tanımlayan; inançları, duyuşları, sezgileri, düşündükleriyle desteklenen bir kelime, kriptik bir cümle ya da bir soru olarak başlardı: “Kütüphane kitapların olduğu yerdir”, “Okul ağacın altında bir adamla başladı”, ”Konser salonu Bach ya da Bartok’a akorlanabilecek bir Stradivarius olmak ister” gibi. Sohbetlerinde, konuşmalarında, sorularda, cevaplarda ve eskizlerinde bu düşünceleri anlamlı hale getirilir tekrar tekrar açıklanır, öğrencilerle tartışılır adeta sınavdan geçirilirdi." Betonart 54 I Cengiz Yetken I Form Biçim Değildir
Fotoğraf: Cengiz Yetken (Louis Kahn, Norman Rice, Le Ricolais ve öğrencileri)
#betonart #louiskahn #louisikahn